Sağlık

Göz Kapağı Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

  | 

Yüzde oluşan yaşlanma belirtilerinden söz ederken, yüzü bütün olarak düşünmemiz gerekir. Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren kaş ve alın kısmında alta doğru yer değiştirme olayı başlar. Bahsedilen durum üst göz kapağı derisinde meydana gelen gevşeme ile kendini gösterir. 50’li yaşlara gelindiğinde ise üst göz kapağındaki kaslar incelir ve bu da derideki gevşemeyi daha fazla arttırarak göz çukurundaki yağ dokusunun belirginleşmesine yol açar.

Göz Kapağı Ameliyatı Nasıl Yapılır, Göz Kapaklarında Yaşlanma Belirtileri, Göz Kapağı Ameliyatından Önce ve Sonra Nelere Dikkat Edilmeli, İz Kalır mı, Göz Kapağı Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Göz kapağı ameliyatı nasıl yapılır sorusunun cevabını vermeden önce, üst ve alt göz kapaklarındaki yaşlanma belirtilerinden bahsedelim.

Üst ve Alt Göz Kapağında Görülen Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?

Göz kapaklarında ve göz çukurunda meydana gelen değişiklikler yaşa bağlı olarak görülmektedir. Bu süreç, aileden miras kalan genetik özelliklere göre bazı bireylerde daha erken yaşlarda görülebilir. Üst göz kapağında meydana gelen yaşlanma belirtileri alındaki yaşlanma ile ilişkilidir. Alt göz kapağındaki belirtiler ise yanaklarımızla ilişkilidir. Bilhassa 40’lı yaşlara geldiğimizde yanaklardaki yağ dokuları aşağıya doğru sarkmaya başlar. Ayrıca alt göz kapağının altında çöküntü ve ağız kenarımızda bulunan çizgilerde belirginleşme görülür. Alt göz kapağı derisi inceldiği zaman bu bölgede belirgin çizgiler oluşur. 50’li yaşlara geldiğimizde ise alt göz kapağı kasları da zayıflar ve göz çukurundaki yağ dokuları daha da belirginleşir.

Göz Kapağı Ameliyatından Önce Nelere Dikkat Edilmelidir?

Göz kapağı ameliyatına girmeden evvel bir hafta boyunca aspirin vb. ilaç kullanmayın. Ayrıca bazı bitki çaylarının (özellikle yeşil çay) ve kan sulandırıcı etkisi olan gıdaların (E vitamini içeren) tüketilmesi önerilmez. Göz kapağı estetiği ile ilgili ameliyatlarda; tiroid rahatsızlıkları, yüksek göz tansiyonu, göz kuruluğu ve hipertansiyon gibi vakalar, ameliyat riskini arttırabilir. Şayet bu rahatsızlıklardan biri mevcutsa, konuyla ilgili olarak doktoru bilgilendirmek gerekir.

Üst ve Alt Göz Kapağı Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Eğer sadece üst göz kapağı ameliyatı yapılacak ise, lokal anestezi uygulanabilir. Bu ameliyatın süresi yaklaşık 1 saat sürmektedir. Hasta oturduğu sırada, çıkarılacak olan kas ve deri miktarına çizim yapılarak karar verilir. İdeal ölçülerde ve göz kapağının katlanma çizgisinde gizlenen bir çizgi olacak şekilde gerçekleştirilen çıkartma işlemi, genellikle göz kapağında uygun gerginliği sağlamaktadır. Buna karşın bazı durumlarda iç ve orta bölgelerde bulunan yağ dokuları fazla belirgin olabilir. Dolayısıyla, yağ dokularının küçültülmesi işlemi de ameliyat sırasında yapılmaktadır.

Alt göz kapağı ameliyatında ise kirpiklerin alt kısmından bir kesi yapılır ve göz kapağının derisi kasla birlikte kaldırılır. Üst göz kapağının aksine, yağ dokularının küçültülme işlemi ender olarak gerçekleştirilir. Göz altında meydana gelen çöküntünün düzeltilmesi, çoğunlukla yağ dokularının göz altındaki çukur kenarına yayılması ile halledilir. Şayet yağ dokularının yayılması ve yanağın kaldırılması işlemleri çöküntünün giderilmesinde yetersiz kalırsa, ayrıca yağ enjeksiyonu işlemi gerçekleştirilir. Kas ve deri gevşemesi önlendikten sonra, göz çukurunun dış kısmına kas dokusu asılır. Bu sayede yağ dokularına destek sağlanmış olunur. Alt göz kapağının ameliyat işlemi genel olarak yüz germe operasyonu ile birlikte yapılır, bu nedenle genel anestezi uygulanır. Ameliyat süresi ise, yapılacak ek işlemlere bağlı olarak 2 ila 4 saat arasında farklılık gösterebilir.

Göz Kapağı Ameliyatından Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

Ameliyatın ardından göz kapakları bantlarla örtülmüş olacaktır, ancak bu bantlar görüş açısına engel olmaz. Yine ameliyat sonrasında göz çevresine soğuk uygulaması yapılır, buradaki amaç ödemi kontrol etmektir. Alınan önlemlere karşın, morluk ve şişlik oluşumu muhtemeldir ve bunlar ilk 2 gün daha da şiddetlenebilir. Üçüncü güne gelindiğinde ise azalmaya başlar. Morlukların daha hızlı iyileşmesi için arnika krem kullanılabilir. Bunların yanı sıra, ameliyattan sonraki ilk saatlerde hafif kanama ve sızıntı görülebilir. Ayrıca; hapşırma, ıkınma ve öksürme gibi unsurlar bu şikâyetleri arttırabilir. Göz kapağı ameliyatı bittikten sonra başınızı birkaç yastıkla destek yapıp ödemin daha az oluşmasını sağlayabilirsiniz. İlk birkaç gün içerisinde batma, gerginlik ve yanma gibi şikâyetleriniz de olabilir.

Ameliyatın üçüncü günü itibariyle göz çevresinde oluşan ödem iyileşmeye başlayacaktır. Beşinci güne gelindiğinde ise göz çevresindeki dikişler ve bantlar alınır. Bu aşamada göz kenarına küçük bir bant daha koyulması gerekebilir ve artık göz kapaklarına nemlendirici uygulayabilir ya da yıkayabilirsiniz. Ancak bunları yaparken sert hareket etmemeli ve dikkatli olmaya özen göstermelisiniz. Dikişlerin ve bantların alınmasından sonra göreceğiniz sararma ve şişlik normaldir. Ameliyattan sonra sauna, spor, solaryum, buhar ve güneş banyosu gibi ödemi arttıracak aktivitelerden de yaklaşık 1 buçuk ay boyunca uzak durulmalıdır. Ayrıca ilk haftalarda özellikle sabahları ameliyatlı gözler şişebilir ve bu şişlikler gün içerisinde azalma gösterir. Yine aynı dönemde güneşe ve rüzgâra maruz kalınırsa, batma, sulanma ve gerginlik gibi durumlarda olabilir. Bunlara önlem almak için güneş gözlüğü kullanabilirsiniz.

Göz Kapağı Ameliyatından Sonra İz Kalır mı?

Göz kapağı estetiği veya ameliyatından sonra alt göz kapağında, üst göz kapağının kıvrımında ve kirpiklerin alt kısmında pembe, ince bir çizgi olabilir (ilk haftalarda). Ancak bu durum göz köşesinde daha uzun süreli görülebilir. Göz kapağı derisi oldukça ince ve hassastır, bu yüzden ortaya çıkacak izin yok olması 1 yılı bulabilir. Göz dış kenarının asılması (kas askısı ile) gerektiği durumlarda gözler çekik görülebilir ve bu, ilk hafta daha belirgin olabilir.

Göz Kapağı Ameliyatı Riskli midir, Olası Riskler Nelerdir?

Göz kapağı ameliyatı esnasında ya da sonrasında, ender olmakla birlikte kanama sorunu ile karşılaşılabilir. Şayet ameliyattan sonra kanama meydana gelirse, drenaj tedavisi yapılabilir. Kanama ihtimalini arttırdığı için ameliyattan 10 gün önce anti inflamatuar ilaçların ve aspirin kullanımı bırakılmalıdır. Kanamaya neden olabilecek bir başka unsur, kontrol altına alınmayan hipertansiyondur. Bunların yanı sıra göz kapaklarının alt bölgesinde oluşan kanamalar, iyileşmenin gecikmesine yol açabilir ve kötü iz adı verilen skar oluşumuna neden olabilir. Göz kapağı estetiği veya ameliyatının ardından genellikle enfeksiyon oluşumuna rastlanmaz. Buna karşın herhangi bir enfeksiyon halinde, antibiyotik tedavisi uygulanarak sorunun önüne geçilebilir.

Göz kapağı ameliyatından sonra körlük oluşma riski oldukça düşüktür, fakat operasyon esnasında ya da sonrasında göz içinde meydana gelecek bir kanama, bu duruma neden olabilir. Bahsedilen riski ortadan kaldırmak içinse, erken teşhis ve drenaj tedavisi uygulanır. Göz kapağı ameliyatı olacak hastaların en fazla korktukları durumların başında ektropiyon gelir. Alt göz kapağının aşağıya doğru çekmesi olarak tanımlanan bu vakanın oluşma riski, özellikle ikinci defa ameliyata girecek olan bireylerde artmaktadır. Bunun nedeni ise, göz derisinin olması gerekenden daha fazla alınmasıdır. Şayet böyle bir durumla karşılaşılırsa, eksik derilerin tekrar yerine konması sağlanır, ancak bunu yapabilmek için üst göz kapağından deri alınması yoluna gidilebilir.

Son olarak, göz kapağı ameliyatından sonra uzun süre güneşe maruz kalınmamalıdır. Aksi halde göz kapağının şeklinde bazı değişiklikler oluşabilir. Bu ameliyatın yaşlanmayı durduracağı yönündeki düşünceler de yanlıştır. Aynı zamanda göz kapağı çevresinin gerginliğini devamlı olarak sağlamaz. Göz kapağı ameliyatının olumlu etkilerini muhafaza edebilmek için ileriki dönemlerde yeni tedavi ve ameliyatlar da gerekebilir.

Yorum Yapabilirsin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir