Tatlılar
İrmik Helvası ve Tarihi
Osmanlı Dönemi ve “İRMİK HELVASI”
Helva kelimesi Arapçada tatlı, şirin anlamlarına gelen hulv kelimesinden gelmekte olup ilk yapıldığı bölge Orta Doğu ülkeleri olarak bilinmektedir. Türklerin helva ile tanışmaları, İslamiyet’i kabul eden Arap kültürüne yakın ilişkiler ile başlamıştır. Türklerde helva sıradan bir gıda ürünü olmaktan çıkıp sosyolojik ve tarihsel bir değer kazanmıştır.
Bugün sizlere “İrmik Helvası “yapmak istiyoruz.
Malzmeler:
250 gr. irmik
175 gr. yağ
beyaz fıstık 100 gram
Şurup için:
400 gram toz şeker
750 gram taze süt
Üzerine serpmek için:
50 gr. beyaz fıstık
100 gram kadar pudra şekeri
Yağı, irmiği ve fıstığı bir tencereye koyuyoruz. Ağır ateşte bir ağaç kaşıkla devamlı karıştırarak fıstık ve irmiği altın sarısı gibi kızartıyoruz. Sonra daha önceden hazırlamış olduğumuz şurubumuzu kaynar kaynar olarak üzerine döküyoruz. Bir kere karıştırdıktan sonra tenceremizin kapağını kapatıp gayet ağır ateşte 15 dakika pişirip birkaç kez karıştırdıktan sonra ateşten alıyoruz ve 15 dakika serin bir yerde beklettikten sonra servis edilmek üzere tabaklara boşaltıp üzerine isteyen fıstık içi isteyen de ceviz içi koyabilir.
Osmanlı’dan günümüze kadar çok çeşitli “irmik helvası “çeşitleri bulunmakta ve sizlere biraz onları kısaca tanıtalım.
1-Fıstıklı İrmik Helvası: Yukarda hazırlamış olduğumuz elvanın içine ya da ikram esnasında üzerine konulan fıstık ıcının koyulması suretiyle yapılan bir tatlı çeşididir.
2-Cevizli İrmik Helvası: Yukarıda hazırlamış olduğumuz helvamızın içine ceviz içi koyulması ile yapılan bir helva çeşididir.
3-Haşhaşlı İrmik Helvası: Hazırlamış olduğumuz helvamızın içine haşhaş koyulması suretiyle hazırlanan tatlı çeşidimizdir.
4-Sütlü İrmik Helvası: Helvamızı hazırlarken sur yerine süt koyulmak suretiyle yapılan bir tatlı çeşidimizdir.
Yukarıdaki İrmik Helvası çeşitlerimizden başka mutfak kültürümüze giren birçok irmik helvası çeşitleri mevcuttur. Peynirli, Şeftalili ve portakallı bunlardan en fazla bilinen çeşitlerindendir.
Osmanlı’da bu tatlı çeşidi, sarayda hünkara özel olarak yapıldığı gibi, ramazan-ı şerif ayında saray mutfağından hazırlanıp halka dağıtıldığı da olurdu. Genel olarak Osmanlı Hünkarları bu tatlı çeşidini çok beğenirlerdi. Osmanlı Hünkarları, saraya gelen misafirlerine bu tatlı çeşidinden ikram ederler ve osmanlı saray mutfağının lezzet taraflarını göstermiş olurlardı.
Cumhuriyet dönemi mutfak lezzetleri ve çeşitleri arasında “İRMİK HELVASI” tatlısı özeldir ve yeride ayrıdır. Cumhuriyet dönemi ev hanımları, evlerine gelen misafirlerine yemek ikram ettikten kısa süre sonra “irmik helvası “tatlısını ayrı bir süsleyerek ikram ederler ve bu şekilde izzet ve ikramlarını göstermiş olurlardı.
Günümüz mutfak kültüründe helva sıradan bir gıda ürünü olmaktan çıkıp sosyolojik bir değer kazanmıştır. Helvanın çevresinde çok zengin, güçlü ve etkileyici bir kalıcı kültür oluşmuştur. Çeşitli sebeplerle helva yapılıp yenilmektedir. Bir insanın doğumundan başlayıp ölümünden sonra bile onun adına yenmeye devam edilen tek şey helvadır. Yaygın olarak, doğumdan, ölüme, okula başlamasından işe başlamaya, gurbete gitme, gurbetten dönme, Hacca gitme, Hacdan dönme, askere gitme ya da askerden dönme, sünnette, düğünde, yeni ev almakta, Hıdırellez’den, çiğdemin ilk görüldüğünde (çiğdem düğününde), kuzular sütten kestiğinde helva pişer ve lezzetli yenilmektedir. Kısaca kederini paylaşmada, sevincine ortak etmede hangi sebep ile olursa olsun gelecek olan eş, dost ve akrabalarıyla bir tabak helva yemek yılların getirdiği âdettir.
Sonuca bakarsak, “irmik helvası” gerek Osmanlı gerekse de Cumhuriyet dönemimizde mutfak kültüründe ayrı bir yere sahip olmakla birlikte her iki kültürde de vazgeçilmez bir unsur olarak kalmış ve kalmaya da devam edecektir.
1 Yorum