Sir Ağda Nedir, Nasıl Yapılır, Zararı Var mıdır?

Bayanların vücut bakımı yaparken en fazla zorlandıkları konuların başında, istenmeyen tüylerin temizlenmesi gelir. Eski dönemlerden beri tüysüz ve pürüzsüz bir vücuda sahip olmak için çeşitli arayışlara giren kadınlar, bu anlamda birçok yöntem keşfetmiş ve denemişlerdir. İstenmeyen tüylerden kurtulmanın en etkili yollarından biri ise, sir ağda kullanmaktır. Bu ağda sayesinde istenmeyen tüyler kökünden yok ediliyor ve uzun süre koruma sağlıyor. Tüyler tekrar çıkmaya başladığında ise, öncekine göre çok daha incelmiş bir şekilde çıkıyor. Tüylenme sorununa karşı en etkili yöntemlerin başında gelen sir ağdanın bilinen faydaları şunlardır;

• Ciltte bulunan ölü hücreleri yok eder.
• Hijyeniktir, kıl dönmesi ve batık oluşumunu önler.
• Kıl köklerini zayıflatarak azaltır.
• Doğal bir maddedir ve peeling görevi görür.

Sir Ağda, Sir Ağda Nedir, Sir Ağda Nasıl Kullanılır, Sir Ağdanın Zararı Var mıdır?

Balmumu veya mum anlamına gelen Sir, İtalyanca cere kelimesinden dilimize geçmiştir. İngilizcede ise “wax” kelimesi ile tanımlanır ve balmumu, ağda, mum gibi anlamları vardır. Klasik ağda dendiğinde soğuk mum, sir ağda dendiğinde ise sıcak mum anlaşılmalıdır. Başka bir ifadeyle sir ağda, balmumundan üretilir. Bu ağda türü, yüz de dahil olmak üzere vücudun bütün bölgelerine uygulanabilir ve oldukça hijyeniktir. Tamamıyla doğal ürünlerden oluşan sir ağdanın içeriğinde herhangi bir şeker katkısı kesinlikle bulunmaz. Bu özelliğinden dolayı kıl kökleri hiçbir şekilde beslenmez ve düzenli olarak kullanıldığında tüylerin zayıflamasını sağlar. Buna karşın klasik ağda şeker içerir ve bu nedenle fazla tercih edilmez. Cilde sağlam bir şekilde yapışan sir ağda, ölü tabakayı alır ve adeta bir peeling etkisi yaratır. Bunların yanı sıra ciltte herhangi bir alerjik reaksiyon oluşturmaz ve batıkları önler.

Sir Ağda Nasıl Kullanılır, Hangi Bölgelere Uygulanır?

Sir ağdanın en önemli amacı estetik bir görünüm kazandırmaktır. Bu amacı taşıyan farklı ürünler de mevcut, ancak sir ağda hijyenik yönüyle ön plana çıkıyor. Özellikle tüylerin yoğun olduğu yerlerde bakteriler çoğalmakta ve hiç de hoş olmayan kokular oluşmaktadır. Sir ağda, epidermisin işlevini yitirmiş yani ölü tabakasını kaldırır ve peeling etkisi yaratarak cildi tazeler. Aynı zamanda yaşlanmayı geciktirir, pürüzsüz ve temiz bir cilde sahip olmanızı sağlar. Sir ağdayı ilk etapta 15-20 gün aralıklarla yaptırmanız gerekmektedir, ancak tüylerin durumuna göre, 3 ila 6 uygulamanın ardından ayda bir kez yaptırmanız idealdir.

Sir ağda; saç, meme uçları, kirpikler, erkeklerde hayalar ve sakal haricinde vücudun her bölgesine uygulanabilir. Koltukaltı, bacaklar, bikini bölgesi, gövde ve kollarınıza sir ağdayı güvenle uygulayabilirsiniz. Sir ağda seansları, ağda yapılacak bölgelerin büyüklüğüne ve tüylerin yapısına göre 5 ila 60 dakika arasında değişkenlik gösterebilir. Sir ağda, özellikle elmacık kemikleri üzerinde ve kulak bölgesinde bulunan kılların alınması için erkekler tarafından da kullanılabilmektedir. Ayrıca, vücudun diğer bölgelerinde kullanılmasının da herhangi bir sakıncası yoktur, ancak kılların fazla miktarda olduğu bölgelerde makasla kısaltılması gerekmektedir.

Sir Ağdanın Zararı ya da Yan Etkisi Var mıdır?

Kimyasal yapısı nedeniyle, sir ağdanın içeriğinde herhangi bir mikroorganizma mevcut değildir. Buna rağmen, çam reçinesine karşı alerjisi bulunan bireylerde geçici rahatsızlıklara yol açabilir. Alerjisi olmayan kişilerde ise, deneyimli ellerle uygulandığı sürece sağlık bakımından hiçbir zararı ya da yan etkisi olmaz, ancak ağdanın yapılacağı cilt sağlam olmalıdır. Ayrıca deri üzerinde çatlak, yara, kesik mevcutsa veya herhangi bir deri hastalığı varsa, sir ağdanın yapılmaması gerekir.

Şeker hastalığı olan ve dermatolojik tedavi gören bireylerin de ağda kullanmadan önce doktora danışmaları önerilir. Aynı zamanda deri yapısı gevşek olan yaşlı bireylerin de sir ağda kullanmaları sakıncalı olabilir. Adet veya regl döneminde vücutta hafif ödemler meydana gelir, bundan dolayı ağdanın daha fazla ağrı hissi vermesi muhtemeldir. Sir ağdanın adet döneminden 3 gün evvel ya da 3 gün sonra yaptırılması uygundur.